«
  1. Anasayfa
  2. 8. SAYI / OCAK 2024
  3. Dergi’den

Dergi’den

DERGİ

Es-Sabur olan Allâh’u Teâlâ’nın ismiyle… O’na hamd eder ve O’ndan yardım dileriz. Salât ve selâm sabrı hayât yapan Nebîmizin, O’nun âlinin ve ashabının üzerine olsun.

Hayât yolculuğunda yolu Minhâc Dergisi’ne düşen değerli okurlarımız!

Biliniz ki bazı kelimeler altın gibi değerlidir. Sabır kelimesi de o altın gibi değerli olan kelimelerdendir. Sekizinci sayımızı bu altın kelimenin başlığı altında sizlerle buluşmayı kararlaştırdık. Zira sabrı şuurluca kavrayamayanların “sabır nesli” olabilmesi imkansızdır.

Mâlumdur ki hayât, sabrettiklerimizden ve şükrettiklerimizden müteşekkildir. Müslüman şahsiyet bu ikisi arasından gider gelir. Kâh sabır durağında durur sâbir olur, kâh şükür durağında durur şâkir olur. Fakat isyân duraklarında durmaz ki oraları şeytânların olduğu yerlerdir, oralar âsilerin duraklarıdır. Yine nankörlerin duraklardan kaçınır zira bilir ki oralar da küfrânı nimet içerisinde olanların duraklarıdır.

Sabır hakkında kitabımız Kur’ân’ı Kerim’de birçok ayet varken yine Nebîmiz aleyhisselâm’ın Sünnet’inde de birçok hadisi şerif vardır.

Rabbimiz bazı ayetlerde şöyle buyurmuştur:

“Sabredin, kuşkusuz Allâh sabredenleri sever.” [Enfâl: 8/46]

 “Allâh, sabredenlerle birliktedir.” [Enfâl: 8/66]

 “Sabredenlere mükafatları hesabsızca verilecektir.” [Zümer: 39/10]

Nebîmiz aleyhisselâm ise sabırla ilgili şunları söylemiştir:

“Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha büyük bir hediye verilmemiştir.” [Buhârî, Müslim]

“Bir Mü’mine diken batsa ve daha büyük bir musibet dokunsa (sabrederse) kendisi için (günahlarına) kefaret olur.” [Müslim]

Ayetler ve hadisler her biri bizlere sabrın ehemmiyetini ve faziletini gösterir ve öğretir. Sabrı ve şükrü hayât yapanlar inanırlar ki bu hayâtta kazanlar sabredenlerdir, isyân edenler değil ve cenneti kazananlar da sabredenlerdir, dünyâsı cennet olanlar değil. Müslüman bilir ki cennete göre bu dünyâ Mü’min için bir zindandadır; kafirinse -gideceğe cehenneme göre- dünyâdaki yeri cennet gibidir. Zira Nebîmiz aleyhisselâm bu hakikati bizlere bildirmiştir. Zindandaki Mü’min sabreder. Îmân eder ki sabır, insânı Allâh’u Teâlâ’nın rızasına götürür. Bizler de Minhâc Dergisi olarak sabırla yol alıyoruz ve bu sayımızla birlikte iki yaşımızı doldurmuş bulunuyoruz.

Elhamdulilllâhi hamden kesiran…

Rabbimiz nice hayırlı senelerde îmân ve sabır, takva ve istikâmet ile yol almayı, yolda kalmayı, yol açıp, yola insân kazandırmayı bizlere nasip eylesin. Allâhumme âmin.

Değerli Muvahhîdler! Biz, sabır ile gayretkeş olacağız. Zira zor zamanlardayız. Ahir zaman nesliyiz, biz. Değerlerin değersizleştiği, maddeye tapınmanın normalleştiği, hızın ve hazın insânın başını döndürdüğü bir zamanın içerisindeyiz. Îmân üzere kalmak sabır istiyor, vahdet üzere kalmak sabır… Dîne ve ümmete hizmet sabır istiyor, ömrü hayırda değerlendirmek sabır… Her şeye ve herkese rağmen sabrı cemil üzere olmalıyız. Sabrı cemil, büyük bir nimettir bizlere verilen. Aslında tüm nimetler, her türlü nimetin sahibinden bize gelen büyük nimetlerdir. O’dur, Mü’minleri tevhîd ve vahdet nimetiyle nimetlendiren. Muvahhîdleri bir araya getirip, müşriklerden ayırana hamdolsun. O, dilerse uzaklar yakın olur, dilemezse yakınlar uzak… O, dilerse zorluklar kolay olur, dilemezse kolaylıklar zor. Biz, sadece O’ndan bekleyip, daima O’na yönelenleriz.

Ve yine O’na yönelip O’ndan istiyoruz:

Rabbimiz! Ey Mü’minlerin velisi! Ey îmân edenlerin destekcisi! Tevhîd ve vahdet ile bizleri yaşat! Bizleri Muvahhîdlerle birlikte el ele, omuz omuza İslâm’ın ve ehlinin hâdimlerinden eyle! Dergimizi istikâmet üzere kıl! Muvahhîdlerle dostluğumuzu, küfre olan düşmanlığımızı arttır! Hayır olan yolları bize kolay eyle, zorlaştırma! Şer olan yolları bizlere kapat, yaklaştırma! Yeryüzünü dînin ile ihya eyle! Zalimlere ve zulümlerine “dur!” diyebilme gücü ver, mazlum coğrafyamızın mustazaf evlatlarına! Gazze’yi ve Gazzelerimizi kurtar, Allâh’ım! Allâhumme âmin.

Sâbir ve şâkirlere selâm ve duâ ile…

fi emânillâh…

Minhâc Dergisi 8. Sayı | Ocak 2024