Düştüğünde seni kaldırmayan,
yaralandığında yaranı sarmayan,
sana ilaç değil, bir zehir hükmünde olan,
senin arkadaşın mıdır?
***
Aylarca arayıp sormayan,
selâmını dahi çok görüp yollamayan,
seni vefasızca tüm hayatından çıkaran,
senin arkadaşın mıdır?
***
Kırık gönlün muhabbete açken,
bir dosta muhtaçken, cimrice davranan,
kelâmını dahi çok görüp senden kıskanan,
senin arkadaşın mıdır?
***
İhtiyaç varken ulaşılamayan,
ihtiyacı olduğunda ulaşan,
parolası her zaman; “yüce menfaat!” olan,
senin arkadaşın mıdır?
***
Gidip gelmeyen, yüzünü görmeyen,
gittiğinden sana haber etmeyen,
yanına vardığında değerini bilmeyen,
senin arkadaşın mıdır?
***
Sen ağlarken gülen, gülerken ağlayan,
hüznüne neşene aldırmayan
acını sevincini seninle paylaşmayan,
senin arkadaşın mıdır?
***
Bencilce konuşan;
“sizde yeyip içilim, biz de gülüp geçelim!” diyen,
kendinden vermeyen, başkalarından bekleyen,
senin arkadaşın mıdır?
***
İyi günde dost, kötü günde düşman olan,
yüze öven arkadan söven,
düşmanlıkta haddini aşan, hatır saymayan,
senin arkadaşın mıdır?
***
Hiçbir yükünü senden almayan,
sürekli sana bir yükünü taşıtan,
derdini söyleyen, derdini hiç dinlemeyen,
senin arkadaşın mıdır?
***
Seni hayra değil şerre götüren,
Rahman’a değil şeytana sevdiren,
tevhid-şirk, helal-haram, ulvi-süfli bilmeyen,
senin arkadaşın mıdır?
***
Hainlik karakteri, nankörlük kimliği olan,
seni sırtından vuran,
dua etmek yerine bedduaya sarılan,
senin arkadaşın mıdır?
***
Hileyi yalanı kendine meziyet sayan,
gıybet has mesleği olan,
insanlar içinde müfterilerden sayılan,
senin arkadaşın mıdır?
***
Değerli kardeşim!
Güzel arkadaş, asıl dost o kişidir ki; iyi günde de kötü günde de senin yanındadır. Hayat maratonunda hangimiz tökezlemeyiz, hangimiz düşmeyiz ki? Hayat, bir imtihan yeriyken; hep gülemeyiz, hep ağlamadığımız gibi. Sen düştüğünde seni gören, halin ile hallenen, maddi-manevi yaranı tedavi edendir; gerçek arkadaş, asıl dost…
O ki, sana değer verir, arar sorar. Vefadan taviz vermez, seni ihmal etmez. Bir acı kahveyi dahi değersiz görmez, seni önemsediğinden, senden gelenini de önemser…
…
Güzel arkadaş, asıl dost o kişidir ki; sen manevi yanlızlığın zindanında mapusken, imdat çığlığını duyar; bir muhabbet fedaisi olarak yardımına koşar. Yalnızlık zindanını hangimiz bilmiyordur, hangimiz oranın mahkumu olmamıştır ki? Sen, o zindandayken, seni yalnız bırakmayan, kalbinden kalbine bir köprü kurup, seni kalbiyle taşıyıp kurtarandır; gerçek arkadaş, asıl dost…
O ki, yanındadır, yakınındadır. İhtiyaç olduğunda ilk akla gelip, aranılandır. Öyle ki, ondan “tamam, nerdesin?” sözünden başka söz işitilmez; firari olmak için sana bahaneler üretmez…
…
Güzel arkadaş, asıl dost o kişidir ki; yüzünü görmek neşe sebebidir, sarılması mutluluk verir. Hangimizin yüzü asılmaz ki bu hayatta, hangimizin yüzü hüzne teslim olmaz ki? Sen gülerken gülen, ağlarken ağlayabilen, hüznün hüznü, neşen neşesi olabilen, tebessümü senden eksik etmeyendir; gerçek arkadaş, asıl dost…
O ki, menfaatini düşünmeye; eli titremeden veren, hesabsızca yediren, verdikçe mutluluğu artan, gönlü zengin olan, karşılığını Rabbinden uman hayırlı kişidir…
…
Güzel arkadaş, asıl dost o kişidir ki; kötü gün dostudur, seni yolda bırakmaz. Üç kuruş menfaati için seni başkalarına satmaz. Hangimizin kötü günü yoktur, hangimiz hayatın sillesini yememişizdir ki? Sen dertliyken seninle dertlenen, yükünü sırtından alıp yüklenendir; gerçek arkadaş, asıl dost…
O ki, seninle görüş ayrılığı yaşasa da, hatta kırgınlar aranıza girse de, arkandan etini yemez. Hakkını söylese bile, hak etmediğini arkandan söylemez…
…
Güzel arkadaş, asıl dost o kişidir ki; sana Rabbini hatırlatır, unutturmaz. Seni Rabbine yaklaştırır, O’ndan uzaklaştırmaz. Rabbimiz razı olmazsa hangimiz kurtuluruz, hangimiz huzuru buluruz? Sen yanlış yapacakken, seni Allah ile uyaran, sana hesabı ve mizanı hatırlatandır; gerçek arkadaş, asıl dost…
O ki, sözüyle ve eliyle emindir. İftiradan ve iftiracıdan, hileden yalandan beridir. Özüne ve sözüne güvenilir. Duasında sana da yer verir. Kendisi için istediği tüm hayırları senin için de ister, kendisi için sığındıklarından senin de korunmanı diler…
…
Güzel arkadaş, asıl dost o kişidir ki; dünyada seninle güzel bir arkadaş olduğu gibi; O ki, dostundan cennette de ayrılmayan ve cennette de seninle “güzel arkadaş” olandır.
Rabbimiz, bizleri de, dostlarımızı da “güzel arkadaş” olanlardan eylesin. Allahumme amin.
“Kim, Allah’a ve peygambere itaat ederse; işte onlar, Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdirler. Bunlar, ne güzel arkadaştır!” (Nisâ: 4/69)
Minhâc Dergisi 1. Sayı | Nisan 2022 | Urve Tahir
Bir Cevap Yaz