«
  1. Anasayfa
  2. 15. SAYI / EKİM 2025
  3. Dergi’den

Dergi’den

Dergiden

Sonsuz rahmet sahibi er-Rahmân ve er-Rahîm olan Allâh’u Teâlâ’nın ismiyle… Yarattığı ve yaratacağı zerrelerin adedince O’na hamd eder, nefislerimizin şerrinden yine O’na sığınır ve her dâim O’ndan nusret ve mağfiret dileriz. Salât ve selâm; O’nun seçip şereflendirdiği Nebîmiz aleyhisselâm’ın, O’nun pak âlinin ve ashâbının üzerine olsun.

Mâlum olduğu üzere rahmet, yumuşaklık ve şefkat göstererek, bağışlamak manalarına gelmekte. Rabbimiz bizlere kendini tanıtırken çoğunlukla rahmet sıfatlarıyla tanıtmakta. Besmele de söylediğimiz “er-Rahmân” ve “er-Rahîm” kelimeleri Rabbimizin rahmetini bizlere bildirmekte. Rabbimizse zatına rahmeti yazan âli zat. Bizler de rahmeti aşkın olanın kulları olarak, O’nun rahmetini umarak yeni sayımız olan rahmet sayısıyla tekrar sizlerleyiz.

Elhamdulillâhi hamden kesiran…

O’nun kulcağızları olarak bizler, Rabbimizin rızasına ermek için O’nun rahmetine muhtacız. O’nun rahmetine ermek içinse, O’na îmân ve itaat etmemiz kaçınılmaz. Bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır: “Allâh’a itaatsizlikten sakının ki size rahmet edilsin.” [Hucurât: 49/12] Âyet açık, rahmetin yolu Allâh’a itaatten geçmekte. O’nun emirleri ve nehiyleri baş-göz üzerine. Rabbimizin emirlerini ve nehiylerini hayât yapmak, biz Müslümanlar için kaçınılmaz bir görev, aslî bir vazife. Bu vazifeyi zorlanarak, kerih bularak değil; bilakis şevklenerek ve isteyerek yapıyoruz, yapmaya gayret ediyoruz. Elhamdulillâh. Bunun aksini ise düşünemiyoruz, düşünmek istemiyoruz.

Tabi ki tarih boyunca (günümüz cahiliyesinde olduğu gibi) kulluğu yük olarak görenler oldu ve olmakta… Dünden bu güne Rahmân’ın dostları olduğu gibi, şeytânın dostları da mevcut ve olacak. Ancak Rahmân kendi dostlarına ebedi rahmetiyle rahmet etti ve edecek. Bizim hedefimizse Rahmân’ın dostlarından olmak ve ebedî rahmete ermek.

Fakat bir gerçek var ki hayât yolculuğunda Müslümanların hataları ve kusurları olabiliyor. Ancak Müslüman, karamsar olup yeise düşmeyen insân. ‘‘Karamsarlıkta hayır yoktur, hayrın tamamı ümitledir’’ denilmişken; Müslüman, Allâh’ın rahmetinden asla ümidini kesmeyen ümitkâr. Zira Rabbimiz: ‘‘Allâh’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin.’’ [Zümer: 39/53] ‘‘Allâh’ın rahmetinden ümit kesmeyin çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allâh’ın rahmetinden ümidini kesemez.’’ [Yûsuf: 12/87]  buyrulmuştur. Bizler de ümit varız ya Rab!

Evet, bir Müslüman, Rabbine tevekkül ederek, her daim O’nun yardımını umarak, ümitli bir hayâtı yaşamalı. Bundan başkası olmaz, olamaz. Biz, âlemlere rahmetin ümmetiyiz. Rabbimiz, rehberimiz olan son elçisini “rahmet elçisi” olarak tanıttı bizlere.

“Biz, seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” [Enbiyâ: 21/107]

Aslında rahmeti aşkın ve taşkın er-Rahmân, tüm tevhîd elçileriyle kullarına rahmetini gönderdi. Bu rahmetten istifâde eden her bir Müslüman da tüm mahlûkata karşı rahmet ve merhamet ile muamele etmelidir.

Nebîmiz aleyhisselâm bir hadisi şeriflerinde; “İnsânlara merhamet etmeyene Allâh da merhamet etmez.” [Buhârî, Müslim] buyurmuştur. Başka bir rivâyette ise Nebîmiz aleyhisselâm; “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” [Buhârî, Müslim] buyurarak merhamete ermenin yolunun merhametli olmaya bağlı olduğunu bizlere bildirmiştir. Hiç şüphesiz ki mahlûkata rahmet nazarıyla nazar edip, merhametle muamelede bulunmak Rabbimizin rahmetine bir vesiledir.

Rahmetin herkesi kapsaması ahlâki bir ilkedir. Rahmet ve merhamet, bir hayvana yapılıyor olsa bile karşılığından sevab ve Allâh’ın affı; zulüm ve katılıksa bir hayvana dahi yapılıyor olsa karşılığında günah ve Allâh’ın gazabı vardır. Nebîmiz aleyhisselâm; “Rahmet ancak şâkiden çıkarılır.” [Ebû Dâvûd, Nesaî] buyurmuştur.

Müslüman, Allâh’ın rahmetini uman ve insânlara da rahmetle muamelede bulunandır. Böyle kişilere rahîm olan Rabbimiz de rahmetle muamelede bulunacaktır. Rabbimiz, dareynde de bizlere rahmetiyle muamelede bulunsun. Allâhumme amîn.

Rahmete eren, rahmet ehli kullara selâm ve duâ ile…

fî emânillâh…

Bir Cevap Yaz